Velînîmetim, Efendim: Kadir Mısıroğlu

Cânı cânâna kurban eyleyen gelsin bu meydana

Soyup benliğini uryan olan gelsin bu meydana.”

(Kelâmî)

Dünya hayâtımı, hamd eden bir kul olarak geçirmeme ve bu hayâtı âhiret hayâtına hazırlanma mahalli olarak idrâk etmeme vesîle olması, yardım ve takviye etmesi hasebiyle hakikaten benim için bir velînîmet olan Kadir Mısıroğlu Rabbimin bana bahşetmiş olduğu çok büyük bir nîmetti. “Topraktan toprağa bir akış hayat” diye idrâk ettiği dünya hayâtına hiçbir vakit kıymet atfetmedi. Onu, âhiret kazancına götüren imtihan adımı olarak saydı. Cenk ve mücâdele ile hayat sürdü. Canını, malını, kariyerini, zevklerini; “Böyle bir maksad için Kanım olsa da sebil!…” şevk ve inancıyla yılmadan, yorulmadan, korkmadan, asla tâviz vermeden, izzetle ümitle canı pahasına müdâfaa etti. Dinini, imanını İslâmiyet’in galebesi için şiar edinmiş, buram buram vatan, millet, ecdad bilhassa Osmanlı sevgisini fîsebilillah tebliğ etmişti.

Feryadıma aks-i seda bulurum” diyordu. Biliyordu, emindi, mutmaindi, mes’uddu. Kim bilir, belki şu mübârek Ramazan-ı Şerîf’in ilk gününde O’nu uğurlamaya gelen her biri tek tek çok kıymetli mücâhid ve mücâhide güzel evlâdlarının O’nu coşkulu bir şekilde Rabbi’ne uğurladığını görmüştü!

Devamı Derin Tarih Haziran Sayısında… 

Benzer konular