Kût’un meçhul kahramanı Sakallı Nureddin Paşa

Bâbıâli, 1. Dünya Savaşı ari­fesinde Irak’ı adeta boş bırakmış, diğer cephele­rin ikmal üssü konumu­na getirmişti. İngiltere’nin iler­leyişini durdurmak için Eşref Kuşçubaşı’dan sonra Teşkilât-ı Mah­susa’nın başkanlığını yapan Binbaşı Süleyman Askerî Bey’in rütbesi yar­baylığa (kaymakam) yükseltilerek 2 Ocak 1915’te Irak ve Havâlisi Ko­mutanlığı’na tayin edildi. Savaş ru­hundan nasiplenmemiş yerli halk­tan teşekkül eden ordu, en küçük hücumlar karşısında bile mukave­met gösteremeyip çil yavruları gibi dağılıyor, karargâhlarına ancak 15- 20 gün sonra üzerlerindeki elbise­leri bile soydurarak dönüyorlardı. Karakter ve şecaati bu yapıya isyan eden Süleyman Askerî Bey, savaş­mayan birlikleri görünce kahrolup kendi silahıyla intihar edince Edir­ne’de 4. Tümen Komutanı olan Al­bay (Miralay) Nureddin Bey, 23-24 Nisan 1915’te Irak ve Havâlisi Genel Komutanlığı’na tayin edildi. Kendi­si Müşîr (Mareşal) İbrahim Paşa’nın oğludur.

Nureddin Bey, 15 Mayıs 1915’de Bağdat’a gidip vekâleten bölge ko­mutanlığını yürüten Ali Bey’den görevi devraldı. İngiliz birlikleriy­le yapılan ilk çarpışma 31 Mayıs 1915’te gerçekleşti. Osmanlı birlik­lerinin 5,350 asker, 10 sahra topu, iki makinalı tüfeğine karşılık İngi­lizlerin 15 bin piyade askeri, 63 top, 20 makinalı tüfeği bulunuyordu.

Benzer konular