Yavuz Bülent Bâkiler: “Tabutluk İşkencelerinin Müsebbibi Hasan Âli Yücel’dir”

Milliyetçi gençleri 3 Mayıs 1944 günü sokaklara döken şey neydi?

Nihal Atsız Cumhuriyet devrimi­zin en ciddî tarihçi ve mütefekkirle­rinden biridir. Rusya’nın üzerimizde oynadığı oyunlardan haberdardı. Ba­tı dünyasının oyunlarını da iyi bili­yordu. Rusya 1917’de Marksist sisteme geçtiği zaman bu defa bizi Rus komü­nistleri marifetiyle bölüp parçalamak istedi. Bunu Atsız iyi bir şekilde tespit etti ve Türkiye’deki komünist hareket üzerinde çalışmalara başladı. Ona göre komünistler dünyanın en aptal insan­larıdır. Ahmak ve haindirler. Özellikle de Rusya’nın uşaklığı yapar; ondan al­dıkları emirleri uygularlar. Rusya Tür­kiye’deki birtakım komünist odaklar­la işbirliği yapmak suretiyle ülkemizi bölmek için çalışmalar yürütmekte­dir. Bu harekete karşı Atsız ve arkadaş­ları ciddi bir cephe meydana getirdiler. İşte 3 Mayıs 1944’te meydana gelen ha­disenin arkasında yatan bunlardır.

Atsız’ın Başbakan Şükrü Saracoğlu’na yazdığı bir mektup var. Bu meseleyi açar mısınız?

Dönemin başbakanı Saracoğlu o zamana kadar devlet kademesinden kimsenin yapmadığı bir açıklama ya­parak herkesi şaşırttı. Meclis kürsü­sünden “Biz Türkçüyüz, Türkçü ka­lacağız, Türkçülük bizim için bir kan meselesi olduğu kadar irfan meselesi­dir” dedi. Atsız da Edirne’de çıkarmış olduğu Orhun dergisinin 15. sayısın­da Başbakan’a hitap eden bir mektup kaleme aldı. “Sayın Başbakan, meclis kürsüsünde böyle bir konuşmanız ol­du. Başbakan olmasaydınız, bunu dı­şarıda söyleseydiniz bu kadar heye­can duymazdım. Hem Başbakansınız, hem de Türkçü olduğunuzu söylüyor­sunuz, o halde ben de size bazı gerçek­leri açıklamak istiyorum. Bu topraklar üzerindeki varlığımıza kasteden yer­li komünistlerin faaliyetlerine dikkat etmelisiniz” diyordu. İlk mektubun­da olayı umumi olarak ele aldı, sonra­ki mektuptaysa Saraçoğlu’nun başba­kanlığı döneminde devlet kadrolarına alınan komünistleri hatırlattı. Türkçü olduğunu ileri süren bir Başbakanın devrinde komünistlerin devlette ileri noktalara geldiğini açıkladı. Sabahat­tin Ali’yi örnek gösterdi. “Türkçüyüm diyorsunuz ama Sabahattin Ali’nin bu makamlarda işi ne?” diye sordu. Komü­nistlerin devlet hayatımızda yer alma­sının çok tehlikeli olduğunu belirtti. “Mesela partinizin ileri gelen milletve­killerinden biri İstanbul Halkevi’nde konuşma yaparken komünistler salo­na gelip onu sabote ettiler. Bu adamlar böyledir; bunlara imkân tanınmama­lı” diyerek komünist hareketlere dik­kat çekti.

Devamı Derin Tarih Mayıs Sayısında… 

Benzer konular