12 Eylül Darbesi Türk-İslâm Sentezci Mi İdi?

Bilgi kaynaklarının çeşitlendiği, teknoloji sayesinde her türlü malumatın gözlerimize, kulaklarımıza, ceplerimize dolduğu bir çağdayız. Dünyanın en uzak köşelerinde, eski zamanlarda belki aylarca yolculuk edilerek ulaşılabilecek nice kitap, kütüphane ve koleksiyon, şimdi birkaç dakika içinde, birkaç tuşla elimizin altında. İnternetin sağladığı imkânlarla, hakkında hiçbir şey bilmediğimiz nice olay ve şahsiyet, kısa süre içinde aşinamız haline gelebiliyor. Fakat… Tüm bu sürat ve koşuşturma hali içinde, giderek büyüyen bir boşluk var: Bilgi, irfana ve şuura dönüşmüyor. Aksine, malumatfuruşluk çoğalıyor ve sathîlik yaygınlaşıyor. Her konudan küçük kırıntılarla dolan zihinlerde, dört başı mamur ve tutarlı tefekkür süreçleri bir türlü filizlenmiyor. Buna bir de milletçe âdeta...

Papa Xıı. Pıus Hitler Ve Nazi Yanlısı Mıydı?

1939-58 yılları arasında görev yapan Papa XII. Pius, yakın dönem Katolik tarihinin en tartışmalı figürlerinden. Başarılı bir diplomat olan Papa, özellikle ABD, Almanya ve Hitler’le ilişkileri üzerinden Rus ve Yahudi cenahından yükselen ciddi polemiklerle karşı karşıya kalmıştı. Vaktiyle İslâm coğrafyasına Haçlı seferleri organize eden Vatikan’ın, kendi dindaşlarıyla gerilimli ilişkilerine dair düşündürücü ayrıntılar…

İngilizler Orta Afrika’daki İlk Sömürge Kapanını Timbuktu’ya Kurmuştu

Afrika kıtası, Güney Kutup Dairesi’ni bile geçebilmiş Avrupalı kâşifler için gizemli ve ulaşılması meşakkatli bir bölgeydi. Bu bölgeyi keşfetme uğruna kimliklerini değiştirmek ve bin bir sıkıntıyla başa çıkmak zorunda kalıyorlardı. Ancak hiçbiri, İslâm dünyasının önemli kültür merkezlerinden olan Timbuktu’ya hâkim olmaları için engel teşkil etmiyordu. Avrupalıların Afrika’daki sömürgecilik yarışlarının Timbuktu’daki ilk adımlarını birlikte takip edelim.

Alaca Cami’deki Hüsn-i Hat Zenginliği

Kuzey Makedonya’nın Kalkandelen şehrinde bulunan Alaca Cami, olağanüstü güzellikteki mimarisi, neredeyse her köşeyi bezeyen renk cümbüşü Osmanlı Rokokosu süslemeleri ve ihtiva ettiği hüsn-i hat örnekleriyle Balkanlar’ın en dikkate değer eserlerinden. Caminin içini ve dışını dikkatle tetkik ettiğimizde, ayrıntılarda bizi hoş sürprizler karşılar. Hüsn-i hat örnekleri, sanat değeri açısından pek başarılı sayılamamasına rağmen alışılmışın dışındadır. İşte, Alaca Cami’nin hat zenginliğinden gönüllere sürur verecek bir demet…

Denizleri Keşfe Devam

Osmanlı İmparatorluğu’nu derinlemesine ve çok yönlü anlamaya gayret ederken, tarih boyunca Batılı devletlerle denizlerde sürdürülen mücadeleye ayrı bir önem veriyoruz. Bunun iki sebebi var: Hem çok az bilinen bir konu bu, hem de hâlâ güncel ve gündemimizde. Bugün “Mavi Vatan” diye bir iddiamız varsa, Akdeniz’de ve diğer denizlerde yaşananları çok iyi kavramaktan başka çare yok. Bu düşünceden hareketle, Aralık 2021 sayımızda kapak başlığımız “Dalgaların Efendileri – Denizlerde Osmanlı Hâkimiyeti” idi. Temmuz 2022’de Kıbrıs’ı ele aldık. Ocak 2023’te Rodos’a odaklandık. Nisan 2023’te konumuz, dengeleri değiştiren bir mega proje olarak Süveyş Kanalı’ydı. Tüm bu dosyalarımızdan çok güzel ve olumlu geri dönüşler aldık....

Adalar’ın Zor Yıllarında Bir Müdafa Hattı Olarak Tekkeler

Rumların katliamlarıyla müslim-gayrimüslim ilişkilerinin husumete dönüştüğü gerilimli dönemde Girit’teki cami, tekke ve hayrat yapılarının sayısının arttığı görülmektedir. 1880-1924 yılları arasında Hanya sancağında 44 yıl faaliyet gösteren ve Konyalı bir şeyhefendi tarafından tesis edilen Girit/Hanya Mevlevîhânesi de bu kurumlardan biridir. Başta tekkeler olmak üzere adada dinî-kültürel yapıların sayısının artması, bu kurumların 19. asrın başlarından itibaren süre gelen olumsuz gidişata karşı tabiri caizse bir müdafa “kale”si olmalarındandır.

Vatikan’ın Hitler ve Nazilerle Tehlikeli Düellosu

Hitler’in Alman Şansölyesi olduğu ve ülkenin yönetimini demokratik olarak ele geçirdiği 30 Ocak 1933’te Vatikan kendisiyle barışa dayalı bir diplomasi tercih etmişti. Papa XI. Pius’un Hitler’i ‘komünizmle mücadele konusunda en önemli müttefik’ ilan etmesi, hatta Papa’dan sonra Bolşevizm’e karşı açıkça tavır alan ilk ve yegane devlet başkanı olduğunu belirterek onu tebcil eden ifadeleri bu yaklaşımdan beslenir. 20 Temmuz 1933’te Hitler ile Papalık arasında imzalanan konkordato ise Vatikan’ın resmen tanınmasının güvencesini vermesi bakımından Katolik Kilisesi tarafından hayati bir hamle olarak değerlendirilmiştir.

Robert Kolejli Misyoner Hoca Türklere “Eşek” Demiş Miydi?

American Board üyesi, YMCA yöneticisi ve Robert Kolej’de Tarih bölüm başkanı olan Dr. Edgar Jacob Fisher Türk topraklarında vazifeli misyonerler arasında faaliyetleriyle en çok dikkat çeken ve gerilimi tetikleyen isimlerin başında geliyor. 7 Mart 1924’te İstanbul’a gelen Amerikalılara Türkleri tanıtmak için yaptığı “Türkiye’nin Tarihî Âbideleri” adlı konferansta yer verdiği bir slayttaki fotoğraf, Türk ve ABD kamuoyunda yankıları uzun süre devam edecek olan “eşek vak’asını” tetiklemişti. İşte vakanın perde arkası ve akabinde yaşanan gerilimli günler…

Acılarla Dolu Bir Dönem…

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 30 Eylül 2021 akşamı Elysee Sarayı’nda Cezayir’in Bağımsızlık Savaşı sırasında Fransız ordusu saflarında savaşan askerlerin torunlarını ağırladı. Normal şartlarda bu davetin muhtemelen haber değeri bile olmayacakken, Macron’un kurduğu bazı cümleler, olayı manşetlere taşıdı: “Cezayir’in bir millet olarak inşası, dikkate değer bir konu. Fransız sömürge yönetiminden önce Cezayir milleti var mıydı? Esas soru bu. Daha önce başka sömürgeciler de gelip geçti. Onların unutturulup sadece Fransa’nın öne çıkarılması… Cezayir resmî tarihi, gerçekler üzerine değil, sadece Fransa nefreti üzerine bina edilmiştir.” Macron’un tavrı, pişkinlik kavramının somut bir örneğiydi. 1830’dan 1962’ye kadar Fransa’nın Cezayir’de imza attığı mezalimin bütün delilleri ortadayken,...

Türkiye Kendi Milliyetçiliğini Mi Tartışıyor, Yoksa Kendisine Dayatılanı Mı?

Tanzimat’la başlayan, II. Meşrutiyet döneminde iyice alevlenen milliyetçilik tartışmaları bugün de devam ediliyor. Türk milletini tanımlayan ana unsur nedir? Din mi, dil mi, kültür mü, toprak-vatan veya ırk mı? Cumhuriyet Türkiye’si, bu konuda Osmanlı’dan nasıl bir fikrî birikimi tevarüs etti? Seküler milliyetçiliğe alan açan çatallaşma nerede başladı? Prof. Dr. İsmail Kara ve Abdülkerim Asılsoy II. Meşrutiyet dönemindeki milliyetçilik tartışmalarıyla ilgili metinleri bir araya getirerek literatüre önemli bir katkıda bulundular. Din ve Milliyet kitabından hareketle biz de bu hararetli tartışmaya dahil olarak İsmail Kara’ya konuyla ilgili sorular yönelttik.

Derin Tarih