Evliliğe giden yolun ilk durağı olan nişan, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan süreçte iki gencin verdiği bir sözün ötesinde ailelerin, mahallelerin ve hatta devletin de gözetimi altına giren tabiri caizse yarı-resmî bir kurumdu. İmamların verdiği izinnamelerden Hıristiyanlar için kilise duvarlarına asılan listelere, hukukî düzenlemelerden halk arasındaki örfî uygulamalara kadar uzanan bu çok katmanlı gelenek hem dinî hem de hukukî açıdan bağlayıcılığı değişkenlik gösterse de toplumsal düzenin vazgeçilmez bir unsuruydu.
Devamı Derin Tarih Eylül Sayısında…