Mutfağı seyrusülûkun merkezine yerleştiren Mevlevîler, tabii olarak dikkate değer bir mutfak kültürü geliştirmişlerdi. Mevlevîlik üzerine çok sayıda eser kaleme alan Abdülbaki Gölpınarlı da Mevlevîlikte yemeğin pişmesi, sofraya indirilmesi ve yenilmesinin bir tören ciddiyetinde gerçekleştiğini kaydeder. Mevlânâ’dan Sonra Mevlevîlik ve Mevlevî âdâb ve Erkânı adlı eserlerinde Mevlevî mutfağına balık ve denizden çıkan hiçbir şeyin giremeyeceğini, bunların matbah-ı şerîf için haram sayıldığını iddia eder. Peki hakikaten öyle midir?