Sürgünün Mücahide Hanımları

18 Mayıs 1944 sürgünün ardından 1960’larda başlayan millî mücadele sürecinde Kırımlı kadınlar da aktif rol aldılar. Ancak Kırımlı kadınların siyasal ve sosyal alanlardaki faaliyetleri 19. yüzyılda başlamıştır. Nitekim o dönemde meydana getirilen en radikal reformlardan biri İsmail Gaspıralı’nın, “Usûl-i Cedid” hareketine binaen kız mekteplerini açması olmuştu. İlk kız mektebi 1884 yılında Bahçesaray’da hizmete girmiş, okulun hocalığını Gaspıralı’nın kız kardeşi Selime Pembe Hanım yapmıştı.

Eğitim alanındaki bu yeniliğin yanı sıra Gaspıralı’nın kızı Şefika Hanım’ın sorumluluğunda “kadınlar dünyası” anlamına gelen Âlem-i Nisvan isimli bir kadın dergisi yayımlandı. Lakin Çarlık Rusya’nın baskısı sonucunda derginin yayın hayatına 1907 yılında son verildi. Bunun üzerine Şefika Hanım bir kadın cemiyeti kurma çalışmalarına yöneldi. Böyle bir ihtiyaç o sırada Kırım Müftülüğü’nün idaresini yürüten Numan Çelebi Cihan tarafından da fark edilmişti. Çelebi Cihan ile Şefika Hanım’ın ortaklaşa müzakereleri sonunda 1917 yılının Nisan ayında tamamen kadınlardan oluşan “Kırım Kadınlar Komitesi” kuruldu.

Ayşe İshakova, İlhamiye Tohtarova, Emine Şabarova, Anife Bodaninskaya gibi birçok kadın bu cemiyette yer almıştır. Bir süre sonra Kırım Ahâli Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla Kırım’da yapılan genel seçimlerde ismi zikredilen bu kadınlar millî kurultaya vekil olarak seçildiler. Böylece Şefika Hanım öncülüğünde başlatılan kadın hakları mücadelesi kadınların çeşitli mevkilerde söz sahibi olmalarını sağladı.

1918’den sonra Kırım’da başlayan istibdat dönemiyle birlikte kadınların etkinlikleri pasifleşse de sürgün sonrasında tekrar harekete geçtiler. İlk olarak ev toplantıları düzenlenerek hareketin kadın cephesindeki gayeleri tespit edildi. Bu plana göre gençler mücadeleye dâhil edilecek, Moskova’ya gönderilen halk vekillerinin ulaşım ve konaklama ihtiyaçları belirlenecek, delegelerden gelen bilgiler yazılıp dağıtılacak, resmî kurumlara iletilecek olan mektuplara imzalar toplanacak, gösteri ve mitinglerin tertibi sağlanacaktı. Üniversite öğrencilerinin desteklerini almak için “Kırım Tatar Gençler Birliği” kurulmuş ve ders aralarında Vasfiye Cemileva toplantılar organize etmiştir. Vasfiye Hanım’a Taşkent’teki faaliyetlerinde Ediye Muradosilova yardımcı olmuş; Taşkent Üniversitesi’ndeki gençlerden sorumlu olan Ediye Hanım gençlere tarih, edebiyat, müzik gibi sahalarda Kırım ve Kırım Türkleri ile ilgili çalışmalar yaptırmıştı. Bilhassa Ayşe Seyitmuratova’nın tarihçi kimliğiyle millî mücadeleye katılması gençler arasında büyük bir heyecan uyandırmıştı. Çünkü Seyitmuratova, gençlere daha çok Kırım Türklerinin siyasî tarihini ve 1944 sürgününü anlatarak onların maneviyatlarına hitap etmişti.

Gençler arasındaki en mühim mesele ise sürgünde kültürlerini unutmaları mevzusuydu. Şefika Konsul bunu önlemek amacıyla yerel şarkı ve halk oyunlarını gençlere öğreterek onların millî duygulara sahip olmasına katkıda bulundu. Diğer taraftan 1960 yılının sonlarına doğru Özbekistan’ın Şehr-i Sebz bölgesinde Sıdıka Cemileva öncülüğünde bir “Teşebbüs Grubu” meydana getirildi. Akabinde güvenli kişilerin evleri toplantı yeri olarak belirlenmiş ve Zore Beşevli’nin hanesi kadınların dar anlamdaki toplantılarına mekân olarak seçilmiştir. Yapılan görüşmeler bir rapor halinde Ayşe Bilalova tarafından kayda alınarak millî mücadele iştirakçilerine dağıtıldı. Bu süre zarfında Ayşe Hanım’ın evi defalarca KGB yetkilileri tarafından aranmış, kendisi haftada üç kez sorguya alınmıştır.

Devamı Derin Tarih Mayıs Sayısında…

Benzer konular