Tibbî Uygulamanın Sahte Şöhreti

Tıp ve sağlık arasındaki ilişkiyi tartışırken aynı zamanda tıbbın genel pratikten acil tıbba, cerrahiden psikiyatriye kadar kuşatıcı bir spektrumu bulunduğu fark edilmiş olmalıdır. Bu alanların kimisinde, öbürlerinde daha etkisiz olduğu ortaya çıkmış olmasına rağmen biyolojik tıbbî yaklaşım fazlasıyla başarılı olmuştur. Kazalar, akut enfeksiyonlar ve erken doğumlara ilişkin acil tıbbın büyük başarısı pek iyi bilinmektedir. Hemen hemen herkes, kurtarılan hayatları ya da tıbbî müdahaleler aracılığıyla önemli ölçüde azaltılan acı ve ıstırapları bilir. Gerçekte modern tıp teknolojimiz, bu acil müdahaleler hususunda çok başarılı olmuştur. Fakat her ne kadar bu tür tıbbî tedavi bireysel olaylarda kesin sonuç verebilirse de, bir bütün olarak insanların sağlığı için önemi bir değişiklik meydana getirmez. Açık kalp ameliyatı ve organ nakilleri gibi göz alıcı tıbbî uygulamaların şöhret kazanması bize, bu hastaların çoğunun, koruyucu önlemler ihmal edilmemiş olsaydı, ilk elde hastaneye yatırılmalarının gerekmeyebileceği gerçeğini unutturmamalıdır. Halk sağlığı tarihinde genellikle modern tıbba atfedilen çarpıcı bir gelişme, 19. yüzyılın sonu ile 20. yüzyılın başlarında enfeksiyöz hastalıklarda görülen ani düşüştür. Bir yüzyıl öncesine kadar tüberküloz, kolera ve tifo gibi hastalıklar sürekli bir tehlike oluşturuyordu. Herkes hemen her zaman onlara yakalanabiliyordu ve her aile çocuklarının en az birini yitirmeyi göze almış durumdaydı. Bugün bu hastalıkların çoğu gelişmiş ülkelerde hemen bütünü ile ortadan kaybolmuştur ve çok ender vakalar da, antibiyotikler aracılığıyla kolayca kontrol altına alınabilmektedir. Modern bilimsel tıbbın doğuşuyla aşağı yukarı aynı zamanda vuku bulan bu çarpıcı değişim, değişimin tıp biliminin başarıları sayesinde elde edildiği yolunda yaygın bir inanca yol açmıştır. Bu inanç her ne kadar çoğu doktorlarca da paylaşılıyorsa da, bütünüyle yanlıştır. Hastalık modelleri tarihi incelemeleri açıkça ortaya koymuştur ki, enfeksiyon hastalıklarının azalmasına tıbbî müdahalenin katkısı, genellikle sanılandan çok daha azdır.

Devamı Derin Tarih Nisan Sayısında… 

Benzer konular