Cephedeymiş Gibi Yaşanan Bir Hayat

Felek her türlü esbâb-ı cefâsın toplasın gelsin

Dönersem kahbeyim millet yolunda bir azîmetten!”

Nâmık Kemâl

Hayatını İslam davasının galebesi için “bir cephedeymiş gibi” yaşayan Üstad Kadir Mısıroğlu, 1933 yılı Ramazan ayında, gitmeye niyetlenen herkese, “Git de memleket görsün gözün!” dediği Trabzon’un Akçaabat kazasında bir Kadir gecesi doğmuştur. Doğduğu evde fikrî muhtevası bozulmamış, nesilden nesile devam edip gelen hiss-i dinî kuvvetliydi. Annesi Sâire Hanım ve babası Eyüp Sabri Bey ehl-i tarîkti. Doğduğu mübarek geceye nispetle “Kadir” ismi kendisine verildi. Dedesinin adının ilâvesiyle muhitinde “Kadir Paşa” olarak tanındı. Din ve tarih şuurundan kopuk bir nesil yetiştirilmeye çalışılan bir devirde büyüdü. İlk mektep yıllarını şöyle anlatırdı: “Bize ilk mektepte şu marşı öğretmişlerdi: Bugün 23 Nisan tarihin dönüm günü/Kan içici sultanın, hakanın ölüm günü. Hatta bir gün hocamız, ‘Allah’tan şeker isteyin bakalım verecek mi?’ dedi ve ardından, ‘Bakın veren yok! Benden isteyin bakalım?’ demek sûretiyle cebindeki şekerleri bize dağıtarak, Allah’ın var olmadığını ispata çalışıyordu.”

İlk mektebi bitirdiğinde Osmanlıca okur-yazar haldeydi. Mücadelesi daha o yıllarda başladı. M. Kemal Paşa münakaşasından dolayı mektepten bir haftalık “tard-ı muvakkat” (geçici uzaklaştırma) cezası aldı. 1948 yılında Yeni Pulathane gazetesinde kendi adıyla ilk şiiri yayınlandı. Bu gazeteyi bulup kendisine verdiğimde yüzünde oluşan memnuniyet görülmeye değerdi. 1950’de başladığı Trabzon Lisesi yıllarında Türk Milliyetçiler Derneği’nin Akçaabat şubesini açtı ve şeriattan bahsetmenin yasak olduğu bir ortamda “milliyetçilik” çatısı altında mücadelesini sürdürdü.

1954’te başladığı İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde yürüttüğü mücadele ise dillere destandı.

Devamı Derin Tarih Haziran Sayısında… 

Benzer konular