20. yüzyılın ilk yarısında Mısır sineması Arap halkları arasında büyük beğeni topladı ve Kahire, sinema endüstrisinin önemli merkezlerinden biri haline geldi. Genel olarak Arap kültürünü ve toplumsal hadiseleri beyaz perdeye yansıtan Mısır filmleri, ülkenin siyasî tarihine paralel olarak zamanla güncel meseleleri de işledi. Arap dünyasının tamamının sömürgeleştirildiği bir ortamda sinema, milliyetçiliğin güçlenmesine katkıda bulundu. Hür Subaylar darbesinin ardından ise yeni rejimin hizmetine girerek bir meşruiyet ve propaganda aracına dönüştü ve Nâsır’ın politik hesaplarına hizmet etti.