Akdeniz’de Bir Osmanlı Rüyası: Girit
Osmanlı İmparatorluğu’nu derinlemesine ve çok yönlü anlamaya gayret ederken, tarih boyunca Batılı devletlerle denizlerde sürdürülen mücadeleye ayrı bir önem veriyoruz. Bunun iki sebebi var: Hem çok az bilinen bir konu bu, hem de hâlâ güncel ve gündemimizde. Bugün “Mavi Vatan” diye bir iddiamız varsa, Akdeniz’de ve diğer denizlerde yaşananları çok iyi kavramaktan başka çare yok.
Bu düşünceden hareketle, Aralık 2021 sayımızda kapak başlığımız “Dalgaların Efendileri-Denizlerde Osmanlı Hâkimiyeti” idi. Temmuz 2022’de Kıbrıs’ı ele aldık. Ocak 2023’te Rodos’a odaklandık. Nisan 2023’te konumuz, dengeleri değiştiren bir mega proje olarak Süveyş Kanalı’ydı. Ve şimdi, Girit dosyasıyla huzurlarınızdayız. Akdeniz’de bir Osmanlı rüyası, Girit… Çok uzun bir kuşatmadan sonra İslâm mülkü haline getirilen, sonrasında Akdeniz’deki güç mücadelesinde sürekli bir odak noktası olan, ardından mübadele tecrübesiyle birikimini ve kültürünü Anadolu’ya aktaran Girit’in renkli ve bir o kadar da hareketli geçmişi, Derin Tarih Ağustos sayısında…
“Akdeniz’de Bir Osmanlı Rüyası: Girit” dosyamızda, Prof. Dr. İdris Bostan ile Girit’in Osmanlılarca fethedilme sürecini, Prof. Dr. Ayşe Nükhet Adıyeke ve Dr. Nuri Adıyeke ile de fetihten Yunan İşgali’ne Osmanlı Giriti’ni konuştuk. Osmanlı jeopolitik düşüncesinde Girit’in fethi ve kale cengine dair çıkarılan derslerden Prof. Dr. Kahraman Şakul bahsederken, Girit’in zor günlerinde bir müdafaa hattı olarak kullanılan tekkelerine Prof. Dr. İsmail Kara odaklandı. Son olarak da Girit toprağında yeşeren Mevlevî şair Hanyalı Mehmed Şefik Efendi’yi Prof. Dr. İsmail Güleç satırlara taşıdı.
“Akdeniz’de Bir Osmanlı Rüyası: Girit” dosya konusu haricinde ise Tarihçi-Yazar Dursun Gürlek yayıncı ve şair H. Cengiz Alpay’ın hayat hikayesini kaleme alırken Araştırmacı İbrahim Bozbeşparmak da Filistin direnişinin öncü ismi Muhammed İzzet Derveze’yi konu edindi. Prof. Dr. Gülgün Yılmaz Osmanlılarda sarayların ve hanelerin ziyneti sayılan saatlerin serüvenine değinirken Prof. Dr. İsmail Taşpınar da Vatikan’ın Hitler ve Nazilerle yaptığı tehlikeli düellosunu gözler önüne serdi. Samet Tınas, Sultan İbrahim’i okuyup üfleyen Cinci Hoca’nın korkunç akıbetine ışık tutarken Tarihçi-Yazar H. Yıldırım Ağanoğlu da ahşap medeniyetin isli talihi olan İstanbul yangınlarına kadrajını çevirdi. Deniz Çıkılı Hint Alt Kıtası’ndaki İftâ geleneğini gündemine alırken Dr. Ahmet Uçar ise Robert Kolej’deki Eşek Vak’ası’na mercek tuttu. Tarihçi-Yazar Arif Emre Gündüz Sultan II. Abdülhamid’in tezyin ettirdiği Tarsus’taki Abbâsî Halifesi Me’mûn’un kabrini incelerken Osman Atasoy ise Cumhuriyet Türkiyesi’nde yüksek din eğitiminin serencamını gözler önüne serdi. Oktay Türkoğlu Eyüp Sultan’da gözlerden uzakta bir hazîreyi keşfederken Araştırmacı-Yazar Mikail Türker Bal Makedonya’da Türklük davasının yüz akı olan Yücel Teşkilatı’nı satırlara taşıdı. Canan Aytaş yakın geçmişte ziyaret ettiği Kudüs’ü anlatırken Mehmet Eren Gür Îrec Afşâr’ın kaleminden İran âşığı Türkleri gündemine alıyor. Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak modern Mısır’ın inşasında sinemanın rolüne değinirken Mehmet Önder ise yeni vizyona giren Oppenheimer filminin tarihî arka planını inceliyor.
Derin Tarih ek kitap olarak bu ay, Rıdvan Yağcı’nın kaleme aldığı ve 27 Aralık 1939 Erzincan Depremi ve sonrasında gelişen birtakım şaibeli olayları konu edinen 1939 Erzincan Depremi ve Sonrası kitabını bütün okurlarına armağan ediyor.
Tarih okuyan şaşırmaz. |