Özel Sayı 22 - Sayı 22

İhtişamı ve İbretleriyle ENDÜLÜS

İhtişamı ve İbretleriyle ENDÜLÜS

Derin Tarih özel sayılarına bir yenisini daha ekliyor. Avrupa’ya bilgiyi ve medeniyeti tanıtan Endülüs, 711’de Târık b. Ziyâd’ın ilk fetihleriyle Valiler, ardından Endülüs Emevî Emirliği ve Hilâfeti, Murâbıtlar, Muvahhidler ve 1492’de Endülüs’teki İslâmî idarenin son bulduğu Gırnata Nasrî Emirliği dönemlerini yaşamıştı. Her ne kadar İslâmî idare kaybedilse de Müslüman halkın bir kısmı burada kalmayı tercih etmişti. İspanyolların “ya sürgün ya engizisyon” politikasıyla burada daha fazla tutunamayan Müslümanlar peyderpey adadan hicret etmişler, 1614’te de adadan tamamen ayrılmışlardı.

Endülüs özel sayısında, döneminde Avrupa’nın en kalabalık ve kamusal aydınlatmanın ilk kullanıldığı modern şehri olan Kurtuba’yı; taş oyma sanatının zirvesi olan Elhamra Sarayı’nı; Endülüs’ün modern tarım tekniklerini, hâsılı merak edilen hususları bulabilecek, nice ibretli hatırayı da satır aralarında bulabileceksiniz. Sayfaları çevirdikçe bazen sevinçler, bazen üzüntüler, bazen de pişmanlıklar karşınıza çıkacak. Ve şunu fark edeceksiniz: Tarihi daha iyi kavramak ve bugüne dair dersler çıkarmak için, Endülüs, kıyamete kadar sürekli gündemde tutulması gereken bir coğrafya…

BAŞKA NELER VAR?

Prof. Dr. Lütfi Şeyban 13 asır önce Endülüs’te çok dilli, çok dinli ve çok kültürlü toplumlarla barış içerisinde yaşamanın en güzel örneğini, “Convivencia”yı kaleme aldı.

İslâm medeniyetinin Batı’da yükselen yıldızı Endülüs’ü İspanyol Arap Tarihçisi Cándido Ángel González Palencia’nın kaleminden okuduk.

Prof. Dr. Alejandro García-Sanjuán Endülüs’te hoşgörü ile birlikte yaşama dair söylenenlerin efsane mi, yoksa gerçek mi olduğuna cevap verdi.

Hem Avrupalılardan hem de Araplardan izler taşıyan Elhamra’nın ruhunun bugüne nasıl ayak bastığını Iram Ahmad yazdı.

Endülüslü tarihçi olan İbnü’l-Hatîb’in hatıralarından hareketle Elhamra’nın göz kamaştıran Mevlid Kandili merasimini Prof. Dr. April L. Najjaj anlattı.

Susana Calvo Capilla, Endülüs mimarîsinin gözbebeği olan cami ve mescitleri satırlara taşıdı.

Doç. Dr. Şevket Yıldız ile beş asır Endülüs’e başkentlik yapan Kurtuba’nın kalbine seyrüsefer ettik.

Ortaçağ Avrupa’sında karanlık ve sonu olmayan kabul edilen okyanusları keşfetmek için yola çıkan Endülüslüleri Isaac Donoso gözler önüne serdi.

Günümüzde hâlâ okunan, takip edilen ve araştırılan Endülüs ilim âleminden öncü isimleri Ahmet Yasin Çomoğlu kaleme aldı.

10. yüzyıl Avrupa’sının en gözde mekânlarından ve yeryüzünün en muhteşem şehri olan Medînetüzzehrâ’nın hikayesini Prof. Dr. Lütfi Şeyban’dan okuduk.

711’deki fethinden 1492’deki yıkılışına değin altın çağını yaşayan Endülüs edebiyatını Dr. Mahmut Üstün değerlendirdi.

Endülüs’ün son Müslümanlarına kucak açan kasaba Almodóvar del Río’yu Hashim Cabrera satırlara taşıdı.

Endülüs’ün düşmesinin ardından Müslümanların İspanya’dan İstanbul Galata’ya çıktıkları çileli yolculuklarını Prof. Dr. Jorge Manuel Gill Herrera’dan öğrendik.

Bütün dönemlerin en büyük Yahudi âlimi kabul edilen Kurtubalı âlim, filozof ve tabip Mûsâ b. Meymûn’u Mirza Mahmut Demir kaleme aldı.

Zeytinin, incirin ve hububatın memleketi olan Endülüs’teki ileri tarım ve sulama tekniklerini Prof. Dr. Juan Abellán Pérez anlattı.

Endülüs’te İbn Bâcce, İbn Tufeyl ve İbn Rüşd gibi âlimlerce üretilen bilim ve felsefe birikiminin İslâm düşünce tarihindeki yerini Prof. Dr. Ömer Türker ile konuştuk.

Endülüs’te kitlesel bir güce ulaşan ve iz bırakan başta Evzâîlik, Mâlikîlik ve Zâhirîlik olmak üzere fıkıh mezheplerinin tarihî serencamını Doç. Dr. Muhammed Tayyib Kılıç kalemiyle buluşturdu.

Kimi astronom, tıp doktoru, şair ve dil uzmanı olan Endülüs’ün ilim, sanat ve edebiyat yıldızı hanımlarını Dr. Fatma Merve Çınar yazdı.

Dönemin en meşhur cerrahından hekimine, kartal tüyüyle uçanından botanik ve eczacısına Endülüs bilim ve düşünce tarihine adını yazdıran âlimleri Metin Taha Yılmaz’ın kaleminden okuduk.

Endülüs’te doğup hayatını ilimle geçiren İbn Arabî’nin Mürsiye’den Anadolu’ya uzanan yolculuğunu Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç’tan dinledik.

Dr. Sabiha El Khemir ile Endülüsî hattı, zarif tezhipleri ve sıra dışı ciltleriyle Mağrib ve Endülüs’e ait Kur’ân yazmalarına yakından baktık.

Müslümanların etkisi altındaki Kurtuba’da Hıristiyanlığın son bulmaması için çoğu papaz ve rahipten oluşan “Hıristiyan Fedâileri” hareketini Doç. Dr. Feridun Bilgin anlattı.

İspanya’nın kuzeyindeki Hıristiyan müziğini etkileyen ve etkilenen Endülüs müzik geleneğine Prof. Dr. Dwight F. Reynolds ile kulak verdik.

Prof. Dr. Bülent Arı, İspanya’daki Müslümanların soykırım denilebilecek ağır muamelelere maruz kaldığı dönemde Osmanlı Devleti’nin neden askerî müdahalede bulunmadığına sebepler silsilesi ile cevap verdi.

15. yüzyılda İspanya’daki Katolik Hıristiyanların zulmünden Osmanlı’ya sığınan Sefarad Yahudilerinin İstanbul’da kurdukları ilk matbaanın ve bastıkları kitapların serüvenini Yahudilik tarihi üstadı Naim A. Güleryüz’den öğrendik.

Endülüs medeniyetinin imzası hüviyetindeki günlük, dekoratif, hatta siyasî maksatla kullanılan seramik eşyaları Prof. Dr. Elena Salinas’tan dinledik.

İber Yarımadası’nda bulundukları yaklaşık 800 yıllık süre zarfında Müslümanların maruz kaldıkları sel, kuraklık, kıtlık ve açlığın Endülüs’teki derin yaralarını Doç. Dr. Abdullah Balcıoğulları anlattı.

Endülüs’teki Elhamra Sarayı’ndan ilhamla Hıristiyanlar tarafından inşa edilen Alkazar Sarayı’nı Büşra Girgin kaleme aldı.

Dr. Ann Christys, dönemin mahkeme kayıtlarından ve fetvalarından yola çıkarak Endülüs Altın Çağ’ında suç ve ceza mefhumunun izlerini sürdü.

Dinî ve iktisadî özgürlüklerine dokunmama sözü vermesine rağmen Valensiya Krallığı’nın Müslümanları sürgün edip geriye kalanları da engizisyonda yargılamasının hikayesini Antonio Constán-Nava kaleme aldı.

İbn Haldûn’un “hadâret” olarak bahsettiği Endülüs’te yaşayan toplumların hayat şartları ve ilişkilerine dair gözlemlerine Munise Şimşek değindi.

Doç. Dr. Mustafa Hizmetli, Ortaçağ Avrupa’sında hamamı olan tek şehir vasfındaki Kurtuba’nın ilim, sanat ve mimarîde olduğu gibi temizlik ve çevreye de verdiği değerden bahsetti.

Son olarak da Taha Kılınç 1609’da başlayıp 1614’te sona eren ve Avrupa’daki ilk etnik temizliğin, yani İspanya’nın “Müslümanlardan temizlenme” sürecinin kan donduran arka bahçesini kaleme aldı.

Ayrıca Taha Kılınç’ın kaleme aldığı Endülüs Gezi Rehberi kitabı da bütün okurlara hediye ediliyor.

Tarih Okuyan Şaşırmaz