Kudret Alameti Asâ-Baston

Bastonlar uzun ve ilginç bir maziye sahip. Ademoğlu ilk zamanlardan beri bastonlarını yürürken bir dayanak olmasının yanı sıra, gardıroplarını zenginleştirmek, gündelik bazı işlerini kolaylaştırmak ve toplumdaki statülerini göstermek adına bir aksesuar olarak da kullandılar.

Baston başlarda çobanların ve seyyahların vazgeçilmez aracıydı. Hem hırsızlara karşı korunmak hem de hayvanları bir arada tutmak için mükemmel bir yardımcıydı. Zamanla adalet, otorite ve salahiyet sembolü olarak kabul edilmeye başlandı. Homer’in tasvirine göre Achaia başkanları da ellerinde birer asâ taşırlardı. Hatta bazı arkeolojik kalıntılarda insanoğlunun mabud olarak kabul ettiği güçleri tasvir ederken bastonu da mabudun bir aksesuarı/ aracı olarak kullandıklarını görüyoruz.

Kur’an-ı Kerim’de de Hz. Musa’nın kızıl denizi yardığı ve Hz. Süleyman’ın kendisine dayanarak vefat ettiği asâlardan bahsediliyor. Yine iki cihan serveri Efendimiz’in (sas) muhtelif ebat ve evsafta asâlara sahip olduğu muhaddisler tarafından bize ulaştırılan bilgiler arasında. Yunan mitolojisinde ve antik Mısır’da tanrılar, tanrıçalar ve firavunların tasvir edildiği heykel ve resimlerde de asânın mühim bir yere sahip olduğunu görebiliyoruz. Vudu rahipleri, şamanlar, budistler, büyücüler; hepsi asâ sahibi kudretli insanlar. Hükümdarların elinde kudret sembolü olan asânın taşıyanı değişince üf ’ulesi de değişiyor. Öyle ki ölüler krallığının muhafızı Yama’nın elinde bir silaha dönüşürken, budist rahibin elinde “hakhara” adını alıyor ve alelade bir yanak aracı oluveriyor.

Devamı Derin Tarih Kasım Sayısında… 

Benzer konular