Kucağında bebek küçük huzurlu döşek

Beşik, ana kucağının sıcak­lığını hissettiren ilk evi­dir bebeğin. Irk, inanç, kültür fark etmez; her an­nenin başucunda sabahlayan yar­dımcısıdır. Sağa sola salınarak anne karnını hatırlatır kucağını açtığı yavruya. Onun huzur dolu dansına annenin billur sesiyle söylediği nin­niler eşlik ederken, yüzünün kıyısı­na vuran tatlı tebessümle gezer du­rur rüya âleminde.

Avrupa dillerinde (Almanca kin­derwiege, Fransızca berceau, İngi­lizce cradle) ‘bebek yatağı’ anlamı­na gelen terimler yakınlara kadar hayatımızın demirbaşı olan beşiği tam olarak karşılamaktan uzaktır. Türkçedeyse beşik, “süt çocuk­larını sallayarak uyutmaya yarayan, tahta ve çeşitli madenlerden yapılmış küçük karyola” anla­mına gelir. Sallamak anlamındaki bişi köküne +k yapım eki eklenerek mey­dana getirilen ke­limeye Divânu Lü­gati’t-Türk’te sık sık rastlarız. Günümüz Türk lehçe ve şive­lerinde aynı yahut değişime uğramış şekilleriyle bişik, be­sik, pejik olarak karşımı­za çıkar.

Orta Asya kazılarında 2,017 yıl öncesine ait bir Hun mezarında bulunan ahşap par­çalar en eski beşik kalıntıları olarak bilinir.

Benzer konular