Sınırların kuşatamadığı bazı insanlar vardır. Onların ufukları bir ülkenin, bir dilin dar sahasına sıkıştırılamayacak kadar geniştir. Elleri farklı farklı memleketlerdeki insanların ellerinden tutar, sözleri her renkten insanın gönüllerinde karşılık bulur. Bariyersiz ufukları nedeniyle düşünce dünyaları derin, idrakleri keskin ve gönüllerinin kapısı farklı fikirlerden insanlara ardına kadar açıktır. Boşnak İslâm âlimi Muhammed Tayyip Okiç her şeyiyle tamı tamına bu insanlardan biriydi. Ancak o, tüm bunlara ek olarak gerçek anlamda ülkelerin ulus temelli çizilen sunî sınırlarına sığamamış, haymatlos (vatansız) bir dünya vatandaşı statüsünde yaşamıştı. Tıpkı geniş gönlü, hudutsuz ufuklarıyla kendine benzeyen meşhur siyer âlimi Muhammed Hamîdullah gibi.
Tayyip Okiç’in hayat yolculuğu, 1 Aralık 1902’de, o zamanlar Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun sınırları içerisinde bulunan Bosna-Hersek’in, ismi Türkçe olan Balkan şehirlerinden Tuzla Sancağı’nda başladı. Babası İstanbul’da dinî eğitim görmüş, ilmî alt yapısı sağlam bir âlim olan Yayçalı Mehmet Tevfik Efendi’ydi. Annesi Hasibe Hanım saliha bir Boşnak hanımefendisiydi. İlk çocukluğunu anne-babasının gözetiminde doğum yeri olan Tuzla’nın Graçanitsa kasabasında geçiren küçük Tayyip, babası Mehmet Tevfik Efendi’nin, bizdeki diyanet işleri başkanı yardımcısının Bosna Hersek’teki muadili reisü’l-ulemâ muavinliğine getirilmesiyle, eğitimine Saraybosna’da devam etmek durumunda kaldı. Bosnalı Müslümanlar uzun yıllar mücadele ederek Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’ndan din ve vakıf işleri konusunda muhtariyet almışlardı. Bu nispi rahatlama ortamında Mehmet Tevfik Efendi de müderrisi olduğu Kaptan Medresesi’nden ayrılarak reisü’l-ulema muavinliğinin yanı sıra başka bazı önemli dinî vazifeler de yüklenmek üzere ailesiyle beraber Saraybosna’ya taşınmıştı.
Muhammed Tayyip, eğitimine ilk olarak Saray-Bosna’da başladı. Burada aldığı resmî temel eğitimine bir tür yüksekokul olan Okruzna Medresesi’yle devam etti. On dokuz yaşında yazdığı şiirler ve Arapçadan yaptığı bazı edebî tercümeler gazetelerde yayınlandı. Okiç, Okruzna Medresesi’nden sonra 1925’te ilahiyat mektebini de bitirdi. Zagreb’de Latin dili ve edebiyatı imtihanlarında başarılı oldu ve diploma aldı. Yine Zagreb’de hukuk eğitimine başladı. Bir süre Saray-Bosna’da öğretmenlik yaptı. 1927’den itibaren eğitim hayatını Paris’e taşıyan Tayyip Okiç, burada daha sonraları Türkiye’den Nurettin Topçu gibi önemli isimlerin de eğitim göreceği Sorbonne’da edebiyat ve şark dilleri fakültelerinde tahsil gördü. Arap, Türk ve Fars dili edebiyatı alanlarında mezuniyet elde etti. Bosna uleması üzerine yaptığı doktora tezini tamamlamasına rağmen, babasının ani rahatsızlığı nedeniyle Bosna’ya dönmek zorunda kaldığı ve tezi basılamadığı için doktor unvanını alamadı. Tezinin bulunduğu bina 2. Dünya Savaşı’nda büyük zarar gördüğünden dolayı bir daha tezine ulaşılamayacaktı.
Devamı Derin Tarih Mart Sayısında…