Zileli Bekir Hâki Efendi

Karabağ’ın bir dağ köyünden gelip İstanbul’un en büyük camilerinden birinin kürsüsüne çıkan ve çöken bir imparatorluğun son dersiamları arasına katılan Bekir Hâki Efendi kuvvetli hafızası, mütevazı hayat tarzı ve otorite olduğu ilimlerdeki birikimi ile kendisini tanıyan herkesten muhabbet ve iltifat görmüştü. Hadis, siyer ve Arap edebiyatında otoriteydi. Sahn-ı Semân Medresesi’nde son müderrislerden oldu. Medreseler kapatılınca avukatlık yaptı. 1960 ihtilalinin karanlık günlerinde ezanın yeniden Türkçeye çevrilmesine karşı çıktığı için müftülük görevinden alındı. Bunun üzerine vaizliğe başlayarak Şehzadebaşı ve Fatih Camii’nde kalabalık kitlelere vaazlar verdi. Hâsılı hayat hikâyesi bir devrin en canlı şahidi ve özetiydi.

 

Devamı Derin Tarih Nisan Sayısında…

Benzer konular