Kamuoyunda talihsiz bir şekilde FETÖ ile anılan Kestanepazarı, 20. yüzyılın başlarından itibaren hafızlık ve dinî eğitimin verildiği bir merkez olmuştur. Medreselerin kapatıldığı, din eğitiminin büyük oranda sekteye uğradığı dönemlerde özverili hocaları, maddî destekçileri ve manevi hamileri ile yekpare bir hüviyet kazandığı görülür. Zamanla Kur’ân kursundan imam hatip okulları, yüksek İslâm enstitüleri ve ilahiyat fakültelerine destek programına dönüşen Kestanepazarı Kursu, müstakil yapısı ve nitelikli tedris tarzıyla örnek bir kurum olarak bugüne ulaşmıştır.