MUHAMMED RAŞİT ALAS: ABDÜRREŞİD İBRAHİM 130 YILLIK TÜRK-JAPON DOSTLUĞUNA UNUTULMAZ KATKILAR YAPMIŞTIR

KONUŞAN: TAHA KILINÇ

 

Tokyo Camii’nin hikâyesini anlatır mısınız? Japonya’nın başkentinde bir Müslüman mabedi nasıl kurulmuş?

Tokyo Camii’nin hikâyesi Abdürreşid İbrahim’in 1900 yılında Japonya’ya ilk ziyaretiyle başlar. O andan itibaren en büyük hayali Tokyo’da bir cami inşa etmek olmuştur. Japonya’da bulunduğu sürede bu amaçla Asya Gikay Derneği’ni kurar. Dernek Tokyo’da cami inşası için bazı teşebbüslerde bulunur. Ancak Abdürreşid İbrahim 1909 yılında Sultan II. Abdülhamid’in tahttan indirildiğini öğrenir öğrenmez 7 ay boyunca üzerinde çalıştığı her şeyi yarıda bırakarak Japonya’dan dönme kararı alır. Öte yandan 1917 yılında Rusya’da meydana gelen Bolşevik İhtilalinden sonra Japonya’ya yerleşen Kazan Türkleri, çocuklarının eğitim ihtiyacını karşılamak maksadıyla 1927 yılında Japon hükümetine okul açmak için müracaat ederler. Alınan izinden sonra, Shinokubo semtinde bir bina kiralayarak 1928 yılında Mekteb-i İslâmiye adıyla bir okul açarlar. 1931’de ise Tomigaya semtinde bir bina alınarak okul buraya taşınır. Daha sonra birkaç Japon şirketinin yardımıyla Shibuya semtinde bir arazi satın alınmış; okul, 1935 yılında buraya inşa edilen binaya taşınmıştır.

76 yaşında Japonya’ya dönen Abdürreşid İbrahim, 1933’te Japonya’da Türk Tatar nüfus tarafından çok iyi karşılanır. 1934’de en büyük hayali olan Tokyo Camii’ni yaptırmak için girişimlere başlayan İbrahim, o zamanın para birimiyle 120 bin yene, yani 1 milyon dolara mal olan Tokyo Camii’nin bütün giderlerini Japon zenginlerinden karşılamış, ilk tuğlayı da kendisi koymuştur. Mimar Yashimoto tarafından çizilen ve bir Japon şirketi tarafından 4 yılda tamamlanan cami, okulun yanındaki arazi üzerine inşa edilmiştir.

Müslümanların dinî ve sosyal ihtiyaçlarını karşılayan Tokyo Camii’nde zamanla çeşitli hasarlar meydana gelince 1986 yılında yıkılır. Daha sonra cami ve okulun bulunduğu arazi, cami yapılması şartı ile Türkiye Cumhuriyeti’ne hibe edilir. Arsa mülkiyetinin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne geçmesinin ardından 1997 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bir çalışma başlatılarak Tokyo Camii Vakfı kurulur. Vakıf kurucuları arasında dönemin Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Sami Uslu, Diyanet İşleri Başkanlığı Emekli 1. Hukuk Müşavirleri Ahmet Uzunoğlu ile Şemsettin Yazırlı yer almıştır. 12 Nisan 1996 tarihinde temeli atılan caminin 30 Haziran 1998’de inşaatına başlanır, 30 Haziran 2000’de de ibadete açılır. Açılışı Devlet Bakanı Fikret Ünlü, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz ve Tokyo Büyükelçisi Yaman Başkut yapmıştır. Ayrıca Japon hükümet temsilcisi, Shibuya Belediye Başkanı, İslâm ülkeleri büyükelçileri, Türk ve Japon basın mensupları, Japonya’da İslâmî faaliyet gösteren dernek temsilcileri ve büyük bir cemaat topluluğu törene katılmıştır.

 

Japonya’nın diğer şehirlerinde de camiler var mı? Onlar nasıl hikâyelere sahip?

Japonya’da hâlihazırda 100’e yakın irili ufaklı mescit ve cami bulunuyor. Japonya’nın en güneyi Okinawa’dan en kuzeyi Hokkaido’ya kadar uzanan aralıkta her eyalette belli başlı camiler bulunurken, yoğunluk başkent Tokyo’dadır. Bu camiler arasında 1935’te inşa edilen Kobe Camii en eski tarihli olanıdır. Kansai bölgesinde bulunan Kobe Camii Japonya’nın ilk mescidi olma özelliği taşır. Liman kenti olması hasebiyle ticaret merkezi olan Kobe’de yabancılar ve işadamları ikamet etmektedir. Cami Hintli tüccarların girişimi ve Japon İmparatoru’nun izniyle resmî olarak Ekim 1935’te açılır. 1928’de başlayan inşaatı Kobe İslâm Komitesi tarafından toplanan bağışlarla finanse edilmiştir. 1945’te Kobe’nin 2. Dünya Savaşı’nda kentsel bölgelerinin çoğunu harap eden hava saldırılarından kurtularak ayakta kalmayı başarır. 1995’teki büyük Hanshin depreminden de zarar görmez. Kobe’nin turistik bölgelerinden birinde yer alan cami, Çek mimar Jan Josef Švagr (1885-1969) tarafından geleneksel Hint-İslâm tarzında inşa edilmiştir. Günümüzde de aktif olarak işlevini sürdüren Kobe Camii, 80 yıldır Müslümanlara emsalsiz bir tecrübe sunuyor.

 

Tokyo’da Rusya kökenli Müslümanların varlığı biliniyor. Onları buraya toplanmaya sevk eden neydi?

1917 yılında Rusya’da meydana gelen Bolşevik İhtilalinden sonra Orta Asya ülkelerinde yaşayan Müslümanlar işkence ve zulümlere maruz kalmışlar. Hayatlarını kurtarmak için o bölgede yaşayan Müslümanlar başka ülkelere göç etmeye başlamışlar. Böylelikle Bolşevik İhtilalinden sonraki dönemde Japonya’ya Kazan Türkleri yerleşmiştir.

Devamı Derin Tarih Ağustos Sayısında…

Benzer konular