Bir ney üstadı, bir virtüöz olarak şöhret kazanan Niyazi Sayın, eskilerin tabiriyle bir hezarfendi. Geleneksel olanı bütün incelikleriyle tesahüp eden ama aynı zamanda modern olana yönelen bir hezarfen. Mustafa Düzgünman’dan, muhtemelen Necmettin Okyay Efendi’den de el alıp geliştirdiği kendine mahsus ve “yeni” ebru yapma tekniklerini duymuş, bazı örneklerini de görmüştüm. Ve tesbihçiliğini… Onlar da bizim için zevk itibariyle temaşalık, usul itibariyle öğreticiydi. Daha yakın senelerde öğrendiğim bir başka hususiyeti de Hamzavî Melâmîliği silkindeki yeri oldu.
