Hint Alt Kıtası’nda Tek Tanrılı Bir Din: Sihizm

Dinler tarihi literatüründe dinler, konunun daha iyi anlaşılması amacıyla geleneksel, ilkel, ileri, millî, evrensel, vahyî, tabiî, hak ve bâtıl şeklindeki başlıklar altında tasnif edilir. Bazı müellifler ise dinleri coğrafî taksimata tabi tutarlar, “Hint Dinleri” örneğinde olduğu gibi. Bu yazımızda Hint Alt Kıtası sınırları içerisinde neşvünema bulan ve günümüzde dünyanın hemen yer yerinde müntesiplerine denk geleceğimiz bir Hint dini olan Sihizm’i konu edeceğiz.

Söz konusu meseleyi enine boyuna ele almadan önce bir soruna dikkat çekmekte fayda görüyoruz. Batı’daki akademisyen, araştırmacı ve düşünürler arasında Hint kültürü, dini ve felsefesine küçümseyici bir bakışla yaklaşmak yaygın bir durumdur. Aydınlanma felsefesinin kurucu isimlerinden olan İngiliz filozof John Locke, Hintli düşünürleri bilmedikleri şeyler üzerine konuştukları gerekçesiyle küçümserken, David Hume’un gözünde Hintli filozoflar birer zavallıdır. Çağdaş Batılı filozoflardan Husserl’in kanaati de çok farklı değildir. O da felsefenin Hintlilere yabancı olduğunu savunur. 1920’ye dek Encyclopedia Britannica’da Hint felsefesine dair herhangi bir başlığın yer almaması ise dikkat çekicidir. Hindoloji üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan ve felsefeyi genellikle Yunan’dan başlatmanın bir alışkanlık haline geldiğini belirten Korhan Kaya, bunda birtakım haklı gerekçeler öne sürmek mümkün olsa da Hint’e haksızlık yapıldığının ve değerlendirmelerde biraz insafsız davranıldığının altını çizer.

“Sih” kelimesi, Sanskrit dilinde “öğrenci, mürid, çırak” gibi anlamlara gelen şişya kelimesi ile bağlantılı olup benzer bir anlamı ihtiva eder. Sihizm ise 15. yüzyıl sonlarında Guru Nanak’ın öğretileri doğrultusunda Hint Alt Kıtası’nın kuzeybatısındaki Pencap bölgesinde ortaya çıkmış, İslâm ile Hinduizm’in sentezi niteliğinde senkretik bir dindir. Hint dinî ve siyasî hayatında önemli bir yeri bulunan Sihizm’in günümüzde ekserisi Hindistan’da olmak üzere dünyanın farklı yerlerinde toplam 25-30 milyon mensubu olduğu ifade edilmektedir. Sihler, büyük çoğunluğun sefalet içinde yaşadığı Hindistan’da refah seviyesi en yüksek topluluklardan biri olarak dikkat çekmektedir. Tıp, mühendislik, inşaat, halıcılık gibi alanlarda ilk sıralarda bulunan Sihler, spor müsabakalarında Hindistan adına yarışan takımların önemli bir parçası oldukları gibi sanat ve edebiyatta da adlarından söz ettirmektedirler.

Devamı Derin Tarih Ağustos Sayısında…

Benzer konular