Hz. Âdem’in (as) ayak izi, Hz. Süleyman’ın (as) tahtı, Hz. Meryem’in (as) inzivagahı, Hz. İsa’nın (as) gökyüzüne çekildiği billur burç, Hz. Peygamber’in (sas) peygamberlere serdarlık yaptığı altın mekân, İsra ve Miraç mucizelerinin canlı şahidi, Hz. Ömer’in (ra) pervasız adalet rüzgârı, Selâhaddin Eyyûbî’nin kalbine tiryak olup yapışan, Sultan Baybars’ın kara sevdası, Yavuz Sultan Selim’in açtığı elleri uyuşturan bitimsiz duası, Hürrem Sultan’ın fukara adağı, Sultan II Abdülhamid’in gözbebeği, şehidler bargâhı, veliler dergâhı ve nihayet bir asırdır esaret otağı olan kutlu şehir, Kur’an’da kutsal kılınmış şehir.
Kudüs-i Şerif, Beytülmakdis, İliya veya yalnızca Kudüs…
Mescid-i Aksa’nın nermin toprağının 142 dönümünün her santimini kuşatan kutsallık buğusu hala tüterken, bize asırlar ve asırlar öncesinden kâh mahzun, kâh neşeli mektuplar gönderemeye devam eden revnaklı şehir. Kıble Mescidi’n ve Kubbetü’s-Sahra’nla, Kıyamet Kilisesi ve Hz. Ömer Camii’nle, Sultan Kayıtbay’ın şipşirin sebili ve zarif kemerleriyle, işgalci Yahudilerin yaşadığı Batı Kudüs’te kalan garip tren istasyonuyla, Mervan Mescidi’nin bir köşesine gizlenmiş Hz. Meryem’in inzivagâhıyla, Zeytin Dağı ve Elemli Yolu’yla orada bir hazine bizi bekliyor.
Gidelim kardeşlerim Kudüs’e. Her şeye rağmen ecdad yadigarı eserlerimize sahip çıkalım ve orada yaşayan kardeşlerimizin ümit ateşini bir an için de olsa yelpazeleyelim. Paramıza değil, varlığımıza ihtiyaçları var. Bizim de onların hiç yaşlanmayan, tükenmeyen ümidine.
Kudüs’ün kutsal yorganı hepimizi içine almaya kadirdir çünkü.
*
Dergimizin özel sayılarından 10’uncusunu Kudüs-i Şerife veya Beytülmakdis’e tahsis ederken bu fikrin nereden çıktığına da birkaç cümleyle değinelim.
Bundan belki 1,5 sene önce Prof. Abdülfettah el-Aveysi ziyaretime geldiğinde ufak bir ricada bulundu. Beytülmakdis Vakfı için bir tanıtım yapabilir miydik dergide? Güzelliğe güzellikle mukabele en güzelin şanındandır. Ben de “Tanıtım işi mühim değil, gelin biz bir Kudüs özel sayısı çıkaralım” teklifinde bulundum. Abdülfettah hocanın kollarını açıp bana sarıldığı o anı hiç mi hiç unutmayacağım. Start verilmişti!
İşte o kucaklaşmanın mahsulünü elinizde tutuyorsunuz. Kudüs-i Şerif veya Abdülfettah hocanın tercihiyle söylersek Beytülmakdis tükenmez bir hazine. Biz burada onun rengârenk hevenklerinden topladığımız bir avuç ışığı sizinle paylaşıyoruz.
Hakikaten dolu dolu bir dosya oldu. Her yerde bulunmayacak zengin ve ilginç ayrıntılarla örülü sayımızın uzun yıllar saklanacağından ve döne döne okunacağından eminim. Emeği geçen bütün yazarlarımıza ama özellikle Prof. El-Aveysi’ye en kalbi şükranlarımı takdim ediyorum. (Not: İstekleri üzerine Beytülmakdis Vakfı’ndan gelen yazılarda İngilizce imla kullanılmıştır.)
Yeni sayılarda beraber olmak ümidiyle.
Mustafa Armağan
Derin Tarih Dergisi Genel Yayın Yönetmeni