Dostum Yavuz Bahadıroğlu

Yazar dostumuz ve ağabeyimiz Yavuz Bahadıroğlu’nu 22 Ocak 2021’de, 76 yaşında iken ebediyete uğurladık. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı cenaze namazı Eyüp Sultan Camii’nde Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş tarafından kıldırıldı. Cumhurbaşkanımız merhum, Eyüp Sultan mezarlığında toprağa verilene kadar oradan ayrılmadı, mezarına toprak attı, Kur’an-ı Kerim okudu.

Bahadıroğlu yazarlığa ağırlıklı olarak “tarihî romanlar” yazarak başlamış; bunu, “büyük eksiklik olarak gördüm” dediği çocuk kitapları takip etmiş, yakın tarihimizi ve siyasî meseleleri de ele almıştır. Tarihimizin perde arkasında yaşanan kayıt dışı meseleleri gür sesi ve cesaretiyle dile getirmeyi şiar edinmiştir. Osmanlı’nın son yarım asırlık döneminde Ahmet Mithat Efendi ve Ahmet Refik’in (Altınay), “tarihi sevdiren adamlar” olarak anıldıklarını biliyoruz. Bugün bu statüye layık görülen isimlerden biri Bahadıroğlu olmuştur.

Bahadıroğlu’nu 1960’larda, pek çoğumuz gibi lise yıllarımda kitaplarını okuyarak tanımıştım. Vicahen tanışmamız ise İstanbul’da, 1990’lardaki kitap fuarlarında oldu. Kendisini standında ziyaret ederek yeni çıkan kitaplarımı imzalayıp verdim. “Siz milletimize tarihini sevdiren adamsınız. Biz, sizin kitaplarınızı okuyarak tarihimizi sevdik, tarihçi olduk” dedim. Teşekkür etti, sonra da kitabını imzaladı. O günden sonra kitap fuarlarında imza günlerimiz oldukça, birbirimizi stantlarımızda ziyaret eder, hal hatır sorar, imzalı kitaplarımızı birbirimize takdim ederdik. Sık sık dile getirdiği, “Kur’an bizim rehberimizdir, ona göre hareket etmeliyiz, barış ve huzur bundadır” sözlerini de unutmam.

Yavuz Bahadıroğlu, bir süredir Mustafa Armağan ile Akit TV’de “Kayıt Dışı Tarih” adlı programı sunuyordu. Vefatının ardından 23 Ocak tarihli programda Bahadıroğlu yâd edildi. Armağan’ın konuğu, Bahadıroğlu’nun yakın dostu Haluk İmamoğlu’ydu. Hatıralarını anlatırken, Bahadıroğlu’nun asıl ismi olan Niyazi Birinci yerine neden bu ismi kullandığından da bahsetti. Bahadıroğlu, Rize’den İstanbul’a gelip Yeni Asya’da yazılar yazmaya başladığında, avukat Bekir Berk’le tanışmış. Meğer Berk, onun yazılarını ve üslubunu çok severmiş. “Niyazi Birinci ismi bu üslubunuzu kaldırmaz, bundan böyle adınız Yavuz Bahadıroğlu olsun” deyince bu ismi benimsemiş rahmetli.

Kendisinin başka müstear isimler kullandığını ise oğlu avukat Mücahit Birinci’nin Yeni Akit gazetesindeki 25 Ocak 2021 tarihli röportajından öğreniyoruz. Selçuk Kuleli, Veysel Akpınar ve Şeref Baysal isimlerini de kullanmış. Çocuk kitaplarını ise Bahadır Alp ve Nurcan Sevinç müstear isimleriyle kaleme almış.

Devamı Derin Tarih Mart Sayısında…

Benzer konular