12 Eylül darbesiyle birlikte bir ileri merhaleye vardırılan ve artık daha bir görünür hâle gelen husus, siyasî merkezin kanunen yasak olan cemaat ve tarikatlarla münasebetlerini yeniden düzenlemesi, bunun bir neticesi olarak Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere üniversitelerin, askerî kısmı dâhil bürokrasinin bu yapılarla ilişkilerinin artması ve alenileşmesidir. Bu elbette cemaat ve tarikatlar cenahında beklenmeyen/bilinmeyen bir büyümeyi, hatta azmanlaşmayı getirecektir.
Bir Lokma, Bir Hırka, Bir Mercedes…
