Roman icat oldu mertlik bozuldu! desem, Afrika daha tüfek icat etmeden roman icadına bu denli çaba harcamakla akıllılık etmiyor, der misiniz? Rus devriminin mimarlarından biri olan Troçki, sesimizi bir asır öncesinden duymuş gibi şöyle diyecektir: “Vahşiler tüfek görünce yay ve oklarından hemen vazgeçiyorlar, bu iki silah arasında geçmişte uzanan yolu kat etmeden.” Birleşik ve eşitsiz gelişme adını verdiği yeni gerçeklik ona göre “tarihsel gerikalmışlığın özel bir ayrıcalık olduğu” bir gelişme tarzıydı! “Azgelişmiş uluslar” sahip olmadıkları şeyleri karşılaştıkları ileri kültürlerden alacak, üstelik bunu tarihsel ilerlemenin araçlarını yeniden icat etme ihtiyacı duymadan gerçekleştireceklerdi. Tanoukhi’ye göre, vahşilikten modernliğe giden yolu kısaltan Troçki’nin bu formülasyonu modern kulaklara tuhaf gelebilir. Tüfek sonuçta roman değildir, derler. Oysa modern Afrika edebiyatında hiçbir tür roman kadar edebî asimilasyonu hızlandırmadı. Şayet Goethe’nin “dünya edebiyatı uluslar arasında karmaşık bir edebî asimilasyon süreci içerir” iddiası doğruysa, Afrika’nın roman türü üzerinden dünya edebiyatına açılımını incelemek, kara kıtanın “itaatkâr direnişini” anlamak bakımından öğretici olacaktır.
Devamı Derin Tarih Kasım Sayısında…