Yavuz’un Ağustos Armağanları Çaldıran ve Mercidabık

Osmanlı hükümdarından kaç tanesi ilk seferde zihnimizde canlanır? Kurucu şahsiyet olarak Osman Gazi elbette unutulmaz. Ondan sonra ilk hatırladığımız İstanbul’un fatihi II. Mehmed’dir. Üçüncü isim büyük ihtimalle Sultan Süleyman olacaktır. Onun ihtişamlı devri önemli olmakla beraber, babası Yavuz Sultan Selim bükülmez karakteri ve başardığı işlerle Fatih’le birlikte hatırlanması gereken büyük bir isimdir. 500 yıl önce devletimizin başında Sultan Selim Han vardı. Osmanlı tarihinin Fatih’ten sonra devir açan büyük hükümdarı beş asır önce bugünlerde Mısır’da idi. 22 Ocak 1517’de Ridaniye Zaferi’ni kazanmış, bir hafta sonra Kahire’yi fethederek 15 Şubat’ta merasimle şehre girmişti. 10 Eylül 1517’de Kahire’den ayrılana kadar sadece bir defa İskenderiye’ye gidip gelmiş, belki de hükümdarlığı sırasında İstanbul dışında en uzun süre Kahire’de yaşamıştı. II. Mehmed, yani Fatih, İstanbul’un fethiyle çağ açmıştı.

Torunu Selim Han, hem bugünkü Türkiye sınırlarını çizdi, hem de İslam dünyasının birliğini son defa sağladı. Bununla birlikte devir açan büyük bir devlet adamı oldu. Dedesinin İstanbul Fatihi olarak kazandığı şöhretten sonra oğlu Süleyman’ın muhteşem bir imparatorluğun hükümdarı olarak anılması, Sultan Selim’in öneminin yeterince kavranamamasının sebepleri arasında sayılabilir. Halep’te (veya Kahire’de) hatibin hutbede adını hâkimülharameyn (Mekke ve Medine’nin hâkimi) şeklinde anmasına itiraz ederek bunu “hâdimülharemeyn” şeklinde düzelttiği bilinir. “Mekke ve Medine’nin hizmetçisi” unvanı bundan sonra Osmanlı sultanlarının unvanları arasında yer almıştır. Peki, Yavuz Mekke ve Medine’yi, Hicaz’ı silah zoruyla, savaşla mı almıştır? Eğer Memlûk Devleti’ni tarihten silerek bütün arazisini Osmanlı sınırları içine alması kastediliyorsa, Hicaz da bu şekilde Osmanlı toprakları içindedir. Fakat bunun ötesinde Mekke Şerifi Bereket, oğlunu Kahire’ye göndererek Selim Han’a tebriklerini ve bağlılıklarını bildirmiş, Mekke ve Medine’nin anahtarlarını takdim etmiştir. Yavuz da Şerif’e vazifesinde devamı adına hilat ve teşrif (gösterişli bir elbise) göndermiştir.

Devamı Derin Tarih Ağustos Sayısında… 

Benzer konular